Anlam olarak İletişim, iletilen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda
bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir.
Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak
tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi
yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar(wikipedia)
İletişim herkes için önemlidir, gerek kişiselarası iletişim gerekse kurumlararası iletişim. Karşınızdaki insana derdinizi iletişim yoluyla anlatırsınız. Kurumsal olarak bakarsak kurumlar ürettikleri ürünleri satmak için iletişim kurup ürünlerini tüketicilere duyurup, onları bir şekilde ikna etmeleri gerekmektedir.
Halkla İlişkiler ve Reklamcılık mesleği iletişimin can damarlarındandır. Büyük kurumların ürünleri satmak için tüketicilerle birşekilde iletişime geçip ürünleri tanıtmaya ihtiyaç duymaktadırlar. Ürününüzü ürettikten sonra onu satabilmek için Pazarlamacılara, Reklamcılara ihtiyacınız vardır. Halkla ilişkilercilerde aslında kurumlarla tüketiciler arasında iletişimi sağlayan en önemli mesleklerdendir.
Günümüz Türkiye'sinde büyük çoğunluk kendi mesleğinden farklı bir meslekte çalışmaktadır. Bu süreç daha üniversiteden başlar. Üniversiteyi bitiren biri kendi bölümünün dışında çalışmak zorunda kalır ve böylelikle o alanda uzmanlaşmış birinin mesleğini işgal etmiş olur. Böylelikle bu kişi sevmediği işi yapmak zorunda kaldığı için işini layıkıyla yapmaz ve sonuş olarak ülke ekonomisine bir yerde zararı bulunmuş olur.
Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünden mezun olmuş biri iletişimin gerektirdiği bütün meslekleri layıkıyla yapabilecek kapasitededir hatta bu işler için biçilmiş kaftandır. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümü mezunları Satış ve Pazarlama pozisyonlarını kusursuzca icra edebilecek kişilerdir. İzmir ili için konuşacak olursak Reklam Ajanslarının sayısı ve niteliği küçüktür, dolayısıyla Satış ve Pazarlama pozisyonları Hİ ve Reklamcılık mezunları için idealdir fakat bu pozisyonlar alakasız birçok kişinin işgali altında olduğu için bu pozisyonlarda yer bulmak oldukça zordur. Maden Mühendisi birinin geçerli bir şirkette Satış ve Pazarlama yaptığını bilmekteyim o kadar yani anlayın artık.
Şöyle bir durumda vardır şu günler konuşulan bir konu vardır, acaba ülkemizde iş sıkıntısı mı vardır yoksa iş beğenememe sıkıntısı mı. Benim düşünceme göre iş beğenmeme biraz saçma bir kavram çünkü istediği bölümden mezun olmuş, uzmanlaşmış birinin kendi mesleğini yapmak istemesi kadar doğal birşey yoktur. Kendi mesleğini icra eden biri, sevdiği işi yapan biri işini layıkıyla yapar ve böylelikle ülkesinede katkıda bulunmuş olur. Yani iş beğenememe çok saçma ve gereksiz bir kelimedir.
Hükümet yeni mezunlara deneyim ve referans katmak amacıyla İşkur'la beraber uzun dönemli stajyer yada kursiyer adında bir program yürütmektedir fakat bu oldukça yetersizdir. Hükümet daha kişilere üniversitelerden mezun olmadan deneyim kazanmalarını sağlamak amacıyla bir takım programlar uygulamalıdır. Bazı şirketler eleman alıpda ona 1000 küsür lira vereceğine bu işkur stajyeri alıyor ve onları kullanıyor hemde devletten cıkarını sağlıyor bravo valla.
İş aramaya başlamadan önce bu yılın sıkıntılı geçeceğine dair istihbarat almıştım, işe alımların bu yıl az olacağına dair. Yani yaklaşık 4 aydır iş arıyorum şu ana kadar öyle bir ortam görmedim. Sorun bence ney gençlere fırsatın verilmemesi, bütün şirketlerin en az 2 yıl deneyimli birilerini araması, bana fırsat verilmezse ben nasıl deneyim kazanıp bü ülke hayrına çalışmaya başlayacağım. Bü ülkede olan bitenleri anlamak gerçekten zor ne diyelim gerçekten çalışmak isteyen biri işe alınmaz, serseri boşgezen torpili olan biri işe alınır ama yinede kendi şansımı kendim yaratacağım Türkiyede zor olsa bile.
İş aramaya başlamadan önce bu yılın sıkıntılı geçeceğine dair istihbarat almıştım, işe alımların bu yıl az olacağına dair. Yani yaklaşık 4 aydır iş arıyorum şu ana kadar öyle bir ortam görmedim. Sorun bence ney gençlere fırsatın verilmemesi, bütün şirketlerin en az 2 yıl deneyimli birilerini araması, bana fırsat verilmezse ben nasıl deneyim kazanıp bü ülke hayrına çalışmaya başlayacağım. Bü ülkede olan bitenleri anlamak gerçekten zor ne diyelim gerçekten çalışmak isteyen biri işe alınmaz, serseri boşgezen torpili olan biri işe alınır ama yinede kendi şansımı kendim yaratacağım Türkiyede zor olsa bile.
Rakamlar Ülkemizde herşeyin iyi gittiğini göstermektedir, fakat gerçek sokaktadır. Genellikle rakamlar uydurmadır ve şişirilmiştir. Gerçek ülkemizdeki durumun gençler açısından özellikle yeni mezunlar açısından zor olduğu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder