Anlam olarak ''Beyin göçü, yetiştirilmesi için büyük kaynak gerektiren veya yetiştiği halde ilgisizlik ve olanaksızlık nedeniyle bilim adamı, hekim, mühendis vb. gibi vasıflı insan gücünün daha gelişmiş bir ülkeye göç etmesi.''(Wikipedia)
Beyin göçü dendiği zaman öncelikle beyinde meydana gelen bir hastalık olarak anlaşılmamalıdır. Beyin göçü bir ülkedeki eğitimli, vasıflı insanların, genelde gençlerin daha iyi ekonomik ve sosyal imkanlara sahip olmak için kendi ülkesini bırakarak farklı ülkelere göç etmesidir.
Ülkemizde her yıl birçok genç Üniversitelerden mezun olmaktadır. Malesefki kapasite açısından herkesin iş bulabilmesi yada istediği işe yerleşebilmesi imkansızdır. Yanlış veya yetersiz rehberlik hizmetlleri yüzünden çoğunluk istemediği alakasız bölümden mezun olmaktadır ve istemediği bir işte çalışmak zorunda kalmaktadır ve dolayısıyla sonuçta başka birinin bölümünü mesleğini işgal etmektedir. Nüfüs açısından bakarsak genç nüfüsün bu kadar yoğun olduğu bir ülkede iş bulmakda oldukça zordur.
Ülkemizdeki vasıflı insanların acaba ekonomik sebeplerden ağırlıklı olarak mı bu ülkeden, doğduğu topraklardan göç etmektedir yoksa başka bir sebebi mi vardır. Gençlerin sadece daha çok para kazanmak için gittiklerini söylemek onlara haksızlık olur. Ülkemizdeki şirketlerinde bu durumda suçu vardır. Yabancı kökenli şirketler işe alım sürecinde, adaylara gerekli saygıyı göstermektedirler. Fakat bu topraklarda doğmuş bu topraklara bence borcu olan kendi şirketlerimiz neden adaylara gerekli saygıyı göstermemektedirler, acaba buna sonradan görmelik demek doğru olurmu?
Bu kadar genç nüfüsa sahip bir ülkede herkesin Üniversite okuyup iş bulabilmesi zaten imkansızdır. Herkesin üniversite okumasınada gerek yoktur, ülkemizde ara elemana da ihtiyaç vardır. Mesleki eğitimin geliştirilmesi gerekmektedir.
Ülkemizde belirli dönemlerle beyin göçü konusunu ön plana çıkartılmaktadır. İrili ufaklı projeler, yarışmalar düzenlenmektedir ve bunlar janjanlı şekilde televiyonda reklamlarda çıkıp bazı programlarda tartışılmaktadır. Beyin göçü hakkında birşeyler yapmak, tartışılıp, konuşulmasını sağlamak şirketlere toplumun gözünde sempati kazanmaktadır ve bu yüzden beyin göçü terimi arada bir ortaya çıkar farklı mecralarda.
Kendimden örnek verecek olursam görüşmeye gittiğim yerli şirketlerden beklediğim ilgiyi ve saygıyı göremedim. Bu şirketlere karşı güvenimi geri dönmemek üzere kaybettim. Güvenimi kaybetmemin sebebi genelde görüşmeye gittiğim şirketlerimiz karşımıza çıkardıkları kişilerin bu görüşmeyi yapabilecek gerekli kapasiteye sahip olmamalarındandır. Görüşmeye katıldığım şirket yetkililerinin çoğu mesela '' Neden kendi mesleğini yapmıyon'' yada '' Başka şehirde niye çalışmıyon'' yada '' Üç aydır işmi arıyon işşizmisin'' gibi gereksiz, gençlerin umudunu ve şevkini kıran sorularla karşılaştım. Benim nerede çalışıp, hangi mesleği yapmak isteğime kendini beğenmiş ve benim işşiz olmamla dalga geçip beni küçük düşürmeye çalışan bir yönetici karar veremez. Ben zaten başvurumda nerde nasıl ve ne şartlar altında çalışacağımı belirtmişim istemiyorsan çağırma görüşmeye.
Zorlu eğitim hayatını tamamlamış ve gençliğin getirdiği dinamizmle çalışmak isteyen gençlerimiz malesef birçok faktör sebebiyle çalışma azmini daha işe başlamadan kaybeder ve şansını farklı ülkelerde denemeye kadar verir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder